eskiden rahmetli anneannem yapardı bu işleri. bayram namazına herkesi o uyandırır, namazdan dönenleri o karşılardı. hemen elini uzatmazdı. o kadar telaşlı olurdu ki o sabahlarda bayramlaşmayla bile vakit geçirmek istemezdi. 'hadi mamudum, hadi mustavam, hadi hatçem' diye diye ahaliyi bir önce işe koşardı. koçlar ardı ardına devrilirdi. köyde 5-6 kurban kestiğimiz olurdu. ve anneannem hepsinin işinin o gün bitmesini isterdi.
daha ilk kurban kesilip yüzülmeye başlandığında çoktan çocuklardan -bizden- odun taşımamızı istemiş olurdu. ateşi yakardı. daha hayvanın içi açılmadan elimizde koç yumurtaları ile karşısına dikilirdik anneannemin. 'köz daha olmadı' derdi. 'köz olsun hele, yaparız' derdi. bir yandan közü beklerdik, bir yandan hayvanın bacaklarını tutardık yüzenler kolay iş görsün diye. daha küçükler kurban ile kuyu ve ev arasında gidip gelirlerdi. kah atıklardan kurtulmak için kah su, sigara getirmek için. karaciğere ulaşıldığında çoktan köz hazır olurdu. ciğerler şişe dizilirken bizim yumurtalar çoktan ağzımıza layık hale gelirdi. ilk kurban hep anneannemin kurbanı olurdu. hemen 'ellenirdi'. onun kurbanından kavurma yapılır, toplu halde yenirdi.
anneannem göçtüğünden beri biz hala köydeyiz. anneannemin istediği kadar hızlı olamasak da hala kurbanı köyde kesiyoruz. anneannemin istediği kadar kalabalık ve birarada olamasak da dayımı memnun edecek kadar kalabalığız.
şaşırtıcı şekilde annem anneanneme, dayım da dedeme benziyor artık. halleri, tavırları.. ve dedem göçtüğünden beri dayımın o ağlayamayışlarında dedemi görüyoruz. ailemizin büyüğü...
herkes kurbanla uğraşırken biz karnımızı doyurup sıvışırdık hemen. arkaya. çimene top oynamaya. saatlerce top oynardık. en küçüğümüzden en büyüğümüze. yaş farkımız 20-25 olsa da top oynadık orada. şimdi o çimen boş. serhat yanlız...
kurbanın hiç dağıtılmadığı varsayılır nedense. oysa biz hep dağıttık. üçe böldük. iki arka bacak ve ön taraf. üçte bir hesabından şaşmadık. kurban bayramı et yemeye bahaneymiş gibi gösterilir. bizim gibi yörükler için et yemeye bahane mi gerek?
payını alıp yoluna düşen ve ardındaki bayramlıkları içindeki çocuklar... kurban bayramını çok hatırlamam ama ramazan bayramlarında biz de bayramlıklarımızı çekip üzerimize köyde bayramlaşmaya çıkardık. en çok şekeri kim topladı yarışı da yaptık. ahhh nerede o eski bayramlar değil; aaah nerede o eski bayramlıklar...
nur içinde yat anneanne. bayramın mübarek olsun...
27 kasım 2009
daha ilk kurban kesilip yüzülmeye başlandığında çoktan çocuklardan -bizden- odun taşımamızı istemiş olurdu. ateşi yakardı. daha hayvanın içi açılmadan elimizde koç yumurtaları ile karşısına dikilirdik anneannemin. 'köz daha olmadı' derdi. 'köz olsun hele, yaparız' derdi. bir yandan közü beklerdik, bir yandan hayvanın bacaklarını tutardık yüzenler kolay iş görsün diye. daha küçükler kurban ile kuyu ve ev arasında gidip gelirlerdi. kah atıklardan kurtulmak için kah su, sigara getirmek için. karaciğere ulaşıldığında çoktan köz hazır olurdu. ciğerler şişe dizilirken bizim yumurtalar çoktan ağzımıza layık hale gelirdi. ilk kurban hep anneannemin kurbanı olurdu. hemen 'ellenirdi'. onun kurbanından kavurma yapılır, toplu halde yenirdi.
anneannem göçtüğünden beri biz hala köydeyiz. anneannemin istediği kadar hızlı olamasak da hala kurbanı köyde kesiyoruz. anneannemin istediği kadar kalabalık ve birarada olamasak da dayımı memnun edecek kadar kalabalığız.
şaşırtıcı şekilde annem anneanneme, dayım da dedeme benziyor artık. halleri, tavırları.. ve dedem göçtüğünden beri dayımın o ağlayamayışlarında dedemi görüyoruz. ailemizin büyüğü...
herkes kurbanla uğraşırken biz karnımızı doyurup sıvışırdık hemen. arkaya. çimene top oynamaya. saatlerce top oynardık. en küçüğümüzden en büyüğümüze. yaş farkımız 20-25 olsa da top oynadık orada. şimdi o çimen boş. serhat yanlız...
kurbanın hiç dağıtılmadığı varsayılır nedense. oysa biz hep dağıttık. üçe böldük. iki arka bacak ve ön taraf. üçte bir hesabından şaşmadık. kurban bayramı et yemeye bahaneymiş gibi gösterilir. bizim gibi yörükler için et yemeye bahane mi gerek?
payını alıp yoluna düşen ve ardındaki bayramlıkları içindeki çocuklar... kurban bayramını çok hatırlamam ama ramazan bayramlarında biz de bayramlıklarımızı çekip üzerimize köyde bayramlaşmaya çıkardık. en çok şekeri kim topladı yarışı da yaptık. ahhh nerede o eski bayramlar değil; aaah nerede o eski bayramlıklar...
nur içinde yat anneanne. bayramın mübarek olsun...
27 kasım 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder