31 Ağustos 2016

neşekronik - 2


daha dün neşe'nin 5. yaş gününü kutladık. bize katılacağının haberini aldığımda bu blogda artık yazdıklarımın amacının değiştiğini, bu blogu ileride okursa, bizim gezi günlüğümüzü okuyabilsin ve bizim ne menem insanlar olduğumuzu anlayabilsin diye yazacağımı söylemiştim. annemin babamın olsaydı ben çok eğlenirdim. blog yazma devri kapanıyor ve de hayatlarımız da değişiyor; artık kimse 160 karakter fazlasını okumuyor. benim de entry'lerim arasında uzun aralar var artık. neşe büyüyünceye kadar google blogspot'u hala destekler mi? sanmam. belki bizim gibi bi kaç insanı mutlu etmek adına açık bırakır bu servisi antika namına. neyse.. artık neşe için de yazdığım bu blogda 2 yaşından sonra neşe yok! 2012 kasımdan beri. olacak şey değil. hızlı bir neşe geçişi olacak bu konu. uyarı! ağır çocuk fotoğrafı içerir. geziler için bloğumu takip edenler kusura bakmasınlar :)  

29 Ağustos 2016

ucundan kıyısından kaunas

beautiful-eastern-europe.blogspot.com
programın bir günü de kaunas'taydı. tanıdığım bütün litvanyalılar kaunas'tandı ve gerçek litvanyalıların kaunas'ta yaşadıklarını söylüyorlardı. yalan mı?  ikinci dünya savaşına kadar vilnius nüfusunun yarısı yahudi, geri kalanın üçte ikisi rusmuş. kaunas hep litvanyalıların olmuş (!). benim kaunas'a dair bildiğim tek şey basketbol'da efsane olan zalgiris kaunas diye bi takımlarının olduğu ve dev sabonis'in de bu takımdan geldiğiydi.

25 Ağustos 2016

trakai



bi gezi blogu havasıyla yazayım: "vilnius'a yolunuz düştüyse trakai'ye mutlaka gitmeniz gerek; tarih, coğrafya, gusto..." . hey hey heyyyt..   şaka maka da trakai'nin fotoğraflarını görünce burayı kaçırmamak lazım demiştim kendi kendime. litvanyalı ortakların projenin sosyal aktivitelerine burayı dahil ettiğini duyduğumuzda çok sevindik! bir bilenle görmek gerek...

22 Ağustos 2016

vilnius III

bir yıl sonra bi gezi yazısı nasıl yazılırsa öyle olacak işte..


turistik gezi değil de 'denk geldi de gittim' gezisi şeklinde olunca zamanı yönetme hakkın yok. bi hevesle programa göz atıp boş zamanları hesaplıyorsun, sonra da toplantı uzamasın diye dua ediyorsun. en azından benim için durum böyleydi. ilkaycığımın keyfine diyecek yoktu tabi. 

işte öyle kısıtlı gün programalrından birinde nihayet old town dışına çıkma fırsatını bulduk. yolumuz ve yönümüz st. paul ve st. peter kilisesi. rehberimiz pek övmüş, görmemek olmaz..