10 Aralık 2009

bizim çocuklar

portre çekimleri konusunda ilerlemek gerek. nasılını hele ki niçinini pek de bilmiyorum. ama şurası kesin ki çocuklar poz vermeye bayılıyorlar ve bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor. ortada çocuklar söz konusu olduğunda onların bir türlü yerlerinde duramadıkları, kıpır kıpr 'gıynaştıkları' ve de çekilen her şeyi güzel bulmaları gerçeği de var. deneyişlerimdir, yiğenlerim ve kuzenim...



daha önce bloguma yine konu olmuş küçük beyimiz; poyraz efe. kendisi kuzenim olup 2 aylık vardır, yoktur...


annesi ve babasıyla:


şimdi elif söz konusu olduğunda, onunla anlaşamadığımız bir nokta var. kendisinin -her nereden geldiyse- şöyle bir kanısı var: fotoğraf makinesinin ne kadar dibine girersem, hatta burnumu objektife ne kadar deydirebilirsem o fotoğraf o kadar güzel olur. ikna edemedim bir türlü. o onun öle olduğuna inandı. ben de ikna olmadım değil...





en nihayetinde bari dedim ben yukarıya çıkayım, şöyle üstten amelie tarzı birşey çekeyim de objektifin dibine girmesin. nafile elif hanımımız bu kez de yukaıya doğru zıplamaya başladı. baktım öyle de olmadı. enişte allah aşkına tut şu kızı da bir fotoğrafını çekeyim adam gibi dedim. ortaya çıkan da budur:


abdullah beni de çeksene amca deyince tamam dedim. hazırlandım. objektife ciddi ciddi bakıyordu. çekmem dedim. gül dedim. güldü.

bu konuda en iyi modelim furkan oldu. çocuk tam poz verme delisi. ama şaşı, ama dil dışarda, ama dişlek. aşağıdaki fotoğrafları görece sakin ve düzgün durduğu fotoğraflar:




27 kasım 2009

Hiç yorum yok: