5 Şubat 2014

wat pho


wat pho veya wat po tayland'daki en kutsal 6 budist tapınaktan biriymiş. aynı zamanda da bangkok'un en eski ve en büyük tapınağıymış. tayland'ın ilk üniversitesi sayılıyormuş. bunlar es geçilmiş, yine içindeki kutsal emanet isim vermiş tapınağa, 'temple of reclining buddha', yani türkçesi yaslanan buda tapınağı. ingilizcesini de yazıyorum, hani yolunuz düşerse rehberlerde ne neydi demeyin diye.. içerisinde devasa bir buda heykeli var. biz de bunun için geldik ama geri kalan yerleri daha hoş buldum ben.




tapınağın girişini biraz zor bulduk. dediğim gibi burası en büyükmüş. baya turladık etrafında. yardım etmeye gönüllü görünen her thai'ın asıl niyetinin bize bir şeyler satmak olduğunu gördüğümüzden kimseye bir şey de sormuyoruz. en sonunda tapınağın girişini buluyoruz. ve tatata taaa... benim hayranı olduğum çinli heykeller. çok daha büyükler. ve sonradan da göreceğimiz üzere her kapı girişinin önündeler. tapınak koruyucuları..


wat phra kaew'e göre çok daha sade bir yer burası. benimle olan arkadaş kıyafet zorunluluğuna uymak için tekrar birilerinin ıslak kıyafetini giymek istemediğini söyledi. ben de 'ben girerim tek başıma' dedim ve girdim. ama hiç kimse şortuma karışmadı bu kez. rahat rahat gezdim.


işte yaslanan buda. sağ eliyle başını destekler şekilde tutması bir şeyi anlatıyormuş. sol eli olsaymış ya da başını başka şekilde tutsaymış başka anlama gelirmiş. gördüğüm kadarıyla sırf buda'nın duruşu, postürü, pozu bir şeyleri anlatıyor. orada burada bu tapınaktan bahsedilirken 'yatan buda' veya 'uyuyan buda' olarak da geçiyor ama bu münasebetsiz bir yakıştırma çünkü bu poz buda'nın ölümden sonra son nirvana'ya geçişini anlatıyormuş.


heykel büyük. 15 metre yüksekliği, 43 metre uzunluğu var. 3. rama tarafından 1832'de yaptırılmış. tamamen altınla kaplı.

watpho.com'dan aldım
asıl olay ayak tabanının altında. burada çeşitli panellerle ayrılmış halde sedef kakma 108 talih sembolü görünüyor. bunlarda buda çiçek, beyaz fil, dansçı olarak sembolize edilmiş. beyaz fil'i anna and the king filminden hatırlarsınız. hatırlamadıysanız da izleyin o filmi. tapınağı gezerken sürekli çınk çink sesleri duymuştum. nedeni şuymuş:


buda heykelinin arkasına 108 adet bakır tas konmuş. onların her birine birer bozuk para atılırsa bu talih getirirmiş. turist ekonomisi. nerede bulacaksınız 108 bozuk parayı? efendim basit. budist keşişler bir masa açmış. 100 baht verip 108 tane bozuk para alıyorsunuz. baht'ın alt birimi satang'mış ama ben hiç görmedim. size 108 tane 1 baht veriyorlar. harika! 100 bahta 108 baht alıyorsunuz. talihiniz şimdiden açıldı! tabi kaselerden toplayıp aynı paraları sürekli olarak yeniden sattıkları için tapınak zarar etmiyor. tapınak baya bağış topluyormuş böyle. 


tapınağın asıl olayı buradaki duvar resimleri. her yer budanın önceki yaşamlarını anlatan hikayelerle kaplı. evliyaların menkıbeleri gibi düşünün ama bunların hepsi farklı zamanlarda yaşayan buda. reenkarne olup duruyor sürekli. ama işte nirvana'ya ulaşınca bu döngüden kurtulup özgürleşiyor.


 yanlış anlamadıysam, yaslanan buda'nın içinde olduğu binanın hemen yanındaki ağaç (yukarıdaki) bir bodhi ağacı. türkçede hem bodhi ağacı, hem de bo ağacı veya bilgelik ağacı olarak da geçiyor. bu ağaç buda'nın altında aydınlandığı hindistan'daki bodhi ağacından üreyen orijinal ağaçmış. hacıbektaş türbesindeki dut ağacı gibi.


buradaki her şeyin sayısı çok fazla. 100'ün üzerinde chedi var (küme, yığın). bunlardan dördü çok büyük. 4 büyük krala adanmış. hatta bunlara o yüzden pagoda (kule) diyenler de var. bunlar thai-çin stilindeymiş. bunlardan en yükseği eski başkentten getirtilmiş ve içinde buda külleri varmış. 

----daha önceki blog yazımdan yazdıklarımın çok karışık olduğuna dair geri bildirim aldım. n'apayım? yapacak bir şey yok. her şey yabancı. ben merak etmiştim bunlar nedir? adı nedir? ne işe yarar? kısmını. o yüzden yazdım. yoksa bunların tümünü oradan buradan okudum. bunlar sadece not defterine düşülen notlar olarak okunsun. 


hadi azıcık tarihini de vereyim buranın. 1767'de siyam'ın eski başkenti ayuthaya'ya burmalılar saldırmış ve orada bulunan devasa boyuttaki bir buda heykelini yıkmışlar. parçaları bangkok'a getirilmiş. 1. rama büyük sarayını yaptırırken hemen yanına da wat pho'nun yapılmasını emretmiş. o buda heykelinden kalan parçalar da burada kullanılmış. eskiden burada zaten wat phodharam isminde bir budist manastırı varmış. geleneksel thai tıbbının öğretildiği uygun yoga duruşlarının üretildiği bir merkezmiş burası. işte bu nedenle burası thai masajının doğduğu yer!


bir çin pagodası. ve sayısız buda..



1000'in üzerindeb uda heykeli varmış. bunlar ben öylesine dolaşırken rastladıklarım. çoğu binanın içine girmedim bile. gerçi girsem ne güzel olurmuş.


mesela bu binaya girsem ne güzel olurmuş. duvardaki plakalar dünya mirası listesinde. eski geleneksel thai tıbbı bilgileri plakalara işlenmiş ve tüm tapınak üzerinde duvarlara eklenmiş. binanın içerisinde şunlar da varmış:

http://richardarunachala.wordpress.com 'dan aldım
http://richardarunachala.wordpress.com 'dan aldım
http://richardarunachala.wordpress.com 'dan aldım
thai'lara izninizle bir kez daha kızayım. levha sistemi nerdeyse hiç yok. haybeye geziyorsunuz. rehber yok. en azından ingilizce yok. burada audioguide bile yoktu. gitmeden yapsaymışım gerekli araştırmaları...


hastası olduğum kedi. dakikalarca herkes poz verdi :)


bunlara salai deniyormuş. hep ibadetlerini açık havada yapacak değiller ya budistler. burada da toplanıp ders yapıyorlarmış. evliyaların faziletleri dersi en revaçtaki dersmiş..


kimer-thai sitilindeki chedi. mermerden. budist-hindu mimarisi karışımı. üzerinde kimer tarzı altın bir buda heykeli var. şapelin dört köşesinde dört tane varmış. ben şuursuzca dolaştığım için o ana kadar şapel neyim görmedim tabi.


işte burada. kapıda çin bekçi köpekleri. buradan ubosota yani ana tapınak salonuna giriliyor. ve içeride ayin var..


ben her içeriyi gördüğümde şaşırıyorum. bu kez içeride ses var!


elbette hiç bir şey anlamadım. ama etkilendim. ekodan sanırım. müslüman olmayan biri camide, hristiyan olmayan biri kilisede ilahi dinlerken ne hissederse öyle işte.


bu tahtın altında da 1. rama'nın külleri varmış. anlaşılan külleri mikroskopik düzeyde saklıyorlar. her şeyin içinde var. sakal-ı şerife de bu uygulama yapılsın. her semt camisine 1 mmlik sahabe kılı da olur.

dışarıda bekleyen arkadaşım olmasaydı hiç çıkamazdım herhalde oradan. ne acı. gidip kalmak istediğim hiçbir yerde kalamayacağım. muhtemeldir ki önümüzdeki italya gezisinde de hep aynı şeyi hissedeceğim.


ve yine her yerde çinli heykeller.. ve gerçek: bunlar da gemiler için balast olarak kullanılıyormuş! estetiğe bak! gemiler denge tuttursun diye ağırlığa ihtiyaç var. ve çin'den gelen gemilerin ağırlık olarak kullandıklarına bak. hiç çekinmeden tapınaklarına koymuşlar bunları. çok da yakışmış. ama çeşit çeşitler.

uzun sakallı olup da elinde silah taşıyanlar çinli savaş lordları. toprak ağaları. aristokratlar yani..

uzun sakallı olup elinde kitap olanlar çinli bilgeler.. 

 çinli keşişler..

ve benim bayıldığım devasa boyuttakiler de çinli bekçiler! bu kim peki?:


marco polo! :) çinlilerin ilk gördüğü batılı marco poloymuş. onunla böyle dalga geçmişler. thai'lar da tutup bu heykelleri tapınaklara dikmişler. 8 çift varmış. aslında mantıklı. thai kültürünü işgal edebilecek olan batı kültürüdür; ona karşı tapınaklarını yine batılı bir bekçiyle koruyorlar..


burası gerçekten büyük. koskoca 4 bina varmış budist keşişlerin ve talebelerin kaldığı.



her yerde küçük havuzlar ve başlarında da heykeller var. thai masaj o kadar gelenekselmiş ki en saygın tapınaklarında bile yer var. 'bile' yanlış! bu tapınakta hala bir thai masaj öğreten aktif bir okul var. çok değil 2000 bahta bir haftalık ders alabiliyorsunuz burada. tabi ki sıra beklemeniz gerekiyor. aslında bir sertifika aldıktan sonra buralarda iş bulmak da çok kolay. iyi bir yatırım. kariyer hevesini geçtim de aslında ne güzel olur yanınızda yörenizde birisi bu masajı bilse. ben ilkay'ı göndereceğim bu okula. iyi yatırım!




mukaddes yazıtlar binası. phra mondob. içeride kutsal metinler var. efsanevi tripitaka al yazmaarı buradaymış mesela. bina tamamen çin seramikleri ile örülü. kapının iki yanında camekan arkasında efsanevi devler bulunuyor. daha önce demon dediğim şeylere giant yani dev denildiğine şahit oldum. neyse, istediğimizi diyelim. nasılsa bizde karşılığı yok.  bunlar kutsala yakın seviyedeki devler. efsaneye göre nehrin karşı tarafındaki wat arun (şafak tapınağı) devleri ile savaşmışlar. koskoca bir neeeee? diyorum. yine kim kimle savaşıyor karıştı. iki tapınak da budist, ikisini koruyan devler neden kapıştı? yok abi, vaz geçtim anlamaya çalışmaktan...


detaylar böyle işte...

bu yazıda şu ikisinden çok yararlandım. daha fazlası için oraları deşebilirsiniz.

1. tapınakın resmi sitesi: www.watpho.com
2. http://richardarunachala.wordpress.com/2012/07/29/discovering-indochina-bangkok-wat-pho-and-the-grand-palace/

dibine kadar gidip bilgisiz dolaştığım için kaçırdığım iki koskoca buda heykelini kaçırmışım. aman siz kaçırmayın..

25 ağustos 2014














Hiç yorum yok: