daha dün neşe'nin 5. yaş gününü kutladık. bize katılacağının haberini aldığımda bu blogda artık yazdıklarımın amacının değiştiğini, bu blogu ileride okursa, bizim gezi günlüğümüzü okuyabilsin ve bizim ne menem insanlar olduğumuzu anlayabilsin diye yazacağımı söylemiştim. annemin babamın olsaydı ben çok eğlenirdim. blog yazma devri kapanıyor ve de hayatlarımız da değişiyor; artık kimse 160 karakter fazlasını okumuyor. benim de entry'lerim arasında uzun aralar var artık. neşe büyüyünceye kadar google blogspot'u hala destekler mi? sanmam. belki bizim gibi bi kaç insanı mutlu etmek adına açık bırakır bu servisi antika namına. neyse.. artık neşe için de yazdığım bu blogda 2 yaşından sonra neşe yok! 2012 kasımdan beri. olacak şey değil. hızlı bir neşe geçişi olacak bu konu. uyarı! ağır çocuk fotoğrafı içerir. geziler için bloğumu takip edenler kusura bakmasınlar :)
2 ağustos 2013. iş yerim. neşe'ye anneanne'nin ve babaanne'nin baktığı zamanlar (daha çok anneanne). bir takvime bağlamıştık. sırayla. aradaki boşluklarda ilkay'la ben izin alıp evde bakıyorduk (daha çok ben). bazen de benimle iş yerine geldi. genel müdür yeni değişmişti. izin almayalım o hafta dedik. neşecik benle mesai yaptı...
5 ağustos 2013. hıfzı sıhha kampüsü. neşe aslında çok da şikayetçi değildi benle mesai yapmaktan. tam dışarısı olsun da neresi olursa olsun zamanlarıydı. (ha şimdi farklı mı sanki?). bir de küçücük kız ortada koşup durunca herkes onla ilgileniyordu. serrin hanım, elvan hanım... :)
30 ağustos 2013. tayland'dan dönerken almıştım bu kıyafeti. çok sevmişti. saati de büyüyünce kullanmak üzere kaldırdık bir yere.
10 eylül 2013. evde geçen zamanlarımızdan. neşe'nin tüm yüzü olan oyuncaklarını bebeklerini ve bebekimsilerini tek tek dizip yanında oyalandığı zamanlar..
30 eylül 2013. bizim ankara'da bizim tayfanın istanbul'da olduğu zamanlardı. istediğimiz kadar sık olmasa da arada gelirlerdi yanımıza. o zamanlarda mutlaka kutsal odtü ziyaretimizi yapıp çatıda tıkınırdık. dilek daha çocuksuzdu. o kadar gösterdik çocuk ne demek diye, gitti yine de yaptı. bravo :)
yüksel caddesindeki insan hakları anıtı özlenir mi? evet özlenir-miş.
fırsat bu fırsat şu fotoyu da şuraya koyayım. 29 eylül 2013. fenerbahçe maçımız vardı. çok ama çok şaibeli bi kuyt golüyle 1-0 yenildik. çıkışta aoç'ye gidip kokoreç yiyip bira içtiydik. işte o sinirli halimizden :)
15 ekim 2013. kurban bayramı için salihli'deydik. ersan beyin yeni zamanlarıydı..
19 ekim 2013. uşak. en başta tarakçıların torunlarının gürültülü haliyle ne yapacağını bilemedi bizim kız. sonra o da uydu onlara.
2 kasım 2013. yüz boyama seansından sonra neşe'yi gene küvete atmıştık...
9 kasım 2013. evdeki ışıltılı şeyleri kafasına takma ve ortadaki kitapları okuyormuş gibi yapma zamanları..
13 kasım 2013. salihli. neden oradaydık hatırlamıyorum. ama benim elimdeki kitap bi kurum sınavına hazırlık içindi. neyse ki olmadı. olamadı.
24 kasım 2013. dennis'e sevgilerimizle. inatla kızıma kötü şeyler öğretmeye çalışan deniz'e cevabımız... (not: deniz hareket çekip fotoğrafını yollamıştı)
14 aralık 2013. şimdi fark ediyorum da ne kadar çok gün geçirmişiz neşe'yle. o zamanki favori çorbası makarna çorbası. mercimekli.. işteki anne içindi bu foto.
21 aralık 2013. ali'ye şilan'ı isteme gecesi. aynı gün doğan lena'yla tanıştı. daha sonra peşinden düşmeyeceği Salih'le ilk temas.
21 aralık 2013. kız istemeye gitmeden önce evde ali'yle şebermekteydi bizim kız.
14 ocak 2014. o dil dışarı bi çıktı, bi daha da içeri girmedi.
21 ocak 2014. ankara'da bi alışveriş merkezi.
çok eğlenceli zamanlardı. neşe kendine bir oyun uydurmuştu. oyun şu: kitaplıktaki kitapları indirip renk renk dizmek. takibi güzel bi oyundu. en sevdiği kitaplar sol yayınlarının marksist klasikleriydi tabi. hem alt raftalardı, erişimleri kolaydı; hem de tek renklerdi. foto tarihi: 26 ocak.
1 şubat 2014. anneyle kek-kurabiye yapmaya başlama zamanları.
6 şubat 2014. neşe'nin anneanne zamanları. neredeyse bütün günü evin dibindeki çocuk parkında geçir, sonra eve gel ali'yi bekle. favori insanı.
15 şubat 2014. bir diğer favori insanı. kızıma ojeyi ruju öğreten!
7 mart 2014. hala bereleri dönemleri başlıyor..
8 mart 2014. neşe'nin ve tuba'nın ilk 8 martı.
bu fotoğraftan emin değildim koysam mı koymasam mı? ama neşe'nin balonları be eyleme çok yakışmamış mı?
4 nisan 2014. ilkay mesaiye kalmıştı. neşe'yi anneannesinden aldım. sana bi sürprizim var, köpekbalığı görmeye gidicez dedim. bi alışveriş merkezinde kocaman bi akvaryum vardı. oraya gittik. çok keyifliydik. başından ayrılmak bilmedi. çişini söylemeyi bile unuttu! fışşşş ediverdi altına. yanımızda yedek kıyafet yok. sidikli sidikli taşıdım kızı. ama çok eğlendik ikimiz de.
6 nisan 2014. odtü. hava güzel olsun da odtü'ye gidebilelim diye fırsat kolladığımız zamanlar.
24 nisan 2014. salihli. gelenekselleştirmeye çalıştığımız 23 nisan haftası aile buluşması etkinliklerimizden biri. toplaşıp yiyip içiyoruz.
ve ilk lunapark! aynı günün akşamı.
25 nisan 2014. karayahşi köyü. ben neşe'nin çoğu çocuktan şanslı olduğunu düşünüyorum. megakenti de, kasabayı da, köyü de biliyor olacak. bak yukarıdaki fotoya, neşe kuzu sevsin diye apu yakalayıp geldi bi kuzuyu. benim hayatında hiç canlı inek görmemiş üniversiteli arkadaşlarım vardı!
12 mayıs 2014. anneanneye gitsek de klasımızı bozmamız gerek tabi.
17-18 mayıs 2014. hacıbektaş. işte dediğime iki örnek daha. anneanne'nin evindeki tavuklar, dedenin çiftliğindeki inekler. bunlar bizim değil neşe'nin tabirleri. maalesef kızım.. dedenin bi çiftliği yok :)
19 mayıs 2014. dönüş yolu. karakeçili.
27 mayıs 2014. gezinin 1. yıl dönümü..
30 mayıs 2014. ileride ülkenin hali ne olur bilmiyoz deyip nitelikli çocuk kitaplarını olabildiğince topladığımız zamanlar. lanet olsun ki haklı çıktık: tubitak kendi bastığı çocuk kitaplarını milli-dini değerlere uygun olmadığı gerekçesiyle toplattı.
7 haziran 2014.
11 haziran 2014. bir sene önce büyük gelen thai kıyafeti artık tam geliyor kızıma.
16 haziran 2014. yine evde nöbetteyiz. benim die-cast modellerimin neşe'nin favori oyuncakları olduğu zamanlar.
19 haziran 2014. neşe'yi yine işyerime götürdüğüm zamanlardan biri. bu kez neşe özge'nin peşinde. kurtuluş parkı hepimizin kurtarıcısı. gözlerdeki neşe'ye bakın!
öğle yemeği zamanı. neşe yemekhanede pilav yiyip özge'nin kucağında uyuyakalıyordu.
2 temmuz 2014. evde şımardık.
22 temmuz 2014. neşe'yi bir süreliğine hacıbektaş'a bırakma kararı vermiştik. bırakmadan bir gün önce ilkay'la ben göz göze geldik. niye bırakalım ki kızımıza dedik ve bırakmadık. daha doğrusu bırakamadık. bu bana bir sürü yıllık izine patladı. ama olsun. kızımla ben mutluyuz!
15 ağustos 2015. istanbul zamanlarımızın başı. bloğumda eskiden bi sayaç vardı. 40 yaşıma ankara'da girmeyeceğim yazıyordu en altında ve 40 yaşıma kalan günü geri sayıyordu. ilkay'a istanbul'dan bi iş teklifi gelince, tamam dedik. ankara'dan gitme uğruna istanbul'a he dedik. bazen hala aklıma düşmüyor değil acaba doğru mu yaptık diye. göreceğiz. şimdilik çok da pişman değiliz. hem de istanbul'a rağmen.
8 eylül 2014. ev arama, taşıma, yerleştirme döneminde neşe hacıbektaş'ta anneannesiyle kaldı. daha önce biz bırakamamıştık ama o zaman mecbur kalmıştık. ve o sene doğum gününü kutlayamadık neşe'nin. sonra yeni evine geldi neşe. istanbul'a. 'en sevdiği arkadaşı' defne'ye kavuştu. ama biz kavuşamadık. bana bi haftada gelirsin, tayin dediğin nedir ki denmişti. gelemedim... neşe'mle ayrıldım...
13 eylül 2014. yeni evimize taşınmamızı kutlamıştık.
18 eylül 2014. neşe defne'siyle pek mutluydu. başlarında zıpladıkları, bağırıp çağırdıkları aytaç'ı bilemem..
30 eylül 2014. küçükyalı. zor zamanlar yaşıyorduk ailecek. ilkay, ben, neşe, anneanneler, babaanneler, dedeler.. her hafta sonu gidip geliyordum ankara'ya. neşe'yi özlüyorum deliler gibi. süreç uzadıkça uzuyor; komşu komşunun eşşeğini misali... hep yanlış yollara yönlendiriyorlar beni.. hayatımın belki de ne kötü dönemi.
2 ekim 2014. elindeki baykuşu bana vermişti neşe. ankara'ya giderken yanımda götüreyim, onunla uyuyayım ve onu özlersem öpebileyim diye..
5 ekim 2016. salihli. yine kurban bayramı. alan çıkmadı...
6 ekim 2016. bursa. amcasının babasına çok benzediğini düşünüyor neşe. tersi doğru olsa da
12 ekim 2014. İstanbul. benim için çok hüzünlü bi foto bu...
17 aralık 2014. nihayet istanbul'a gelebildim! kavuştum karıma, kızıma! neşe'nin kafada da hala beresi..
21 aralık 2014. halanın beresi -2
29 aralık 2014. halanın beresi -3
30 aralık 2014. neşe maalesef sık sık hasta olan bir kız. bu bizim sıklıkla evde baş başa kalmamıza neden oldu. bu da o zamanlardan işte. ben daha işe başlamamıştım neyseki.
artık bambaşka bir yaşamımız vardı. tarih 2 ocak 2015. yeni iş, yeni çevre, yeni okul ama eski arkadaşlar. "artık istanbul'a geldik, daha beyaz bi yaşam süreceğiz. eski hal ve tavırları bırakıp daha modern, daha elit, daha batılı-medeni bir tarzı benimsemek gerek" dedik, deniz'e yolladığımız fotolardaki hareketlerimizi de güncelledik. istanbul kızı anam babam usulü nahhh çekecek değil ya!
üzerinden bi 1,5 sene daha geçti. onu da 1,5 sene sonra anlatırım artık.
fotoğraflar envai çeşit kaynaktan. bir kısmı 0.8 mp'lik cep telefonu ön kamerasıyla. o yüzden kötüler. lütfen oynamayın ayarlarınızla..
31 ağustos 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder