beautiful-eastern-europe.blogspot.com |
programın bir günü de kaunas'taydı. tanıdığım bütün litvanyalılar kaunas'tandı ve gerçek litvanyalıların kaunas'ta yaşadıklarını söylüyorlardı. yalan mı? ikinci dünya savaşına kadar vilnius nüfusunun yarısı yahudi, geri kalanın üçte ikisi rusmuş. kaunas hep litvanyalıların olmuş (!). benim kaunas'a dair bildiğim tek şey basketbol'da efsane olan zalgiris kaunas diye bi takımlarının olduğu ve dev sabonis'in de bu takımdan geldiğiydi.
kaunas'taki eğitim programımız bitince kısa bir zamanımız var dediler. yürümeye başladık. sağa sola bakarken new york gökdeleni gibi bi yapıyla karşı karşıya geldim. kendi kendime fotoğraf çekerken fark ettim ki oraya gidiyormuşuz.
isa'nın dirilişi kilisesi'ymiş adı.
'işlevselci' mimaridenmiş. yani sadece işe yarasın yeter akımından. o zaman bu heybete ne gerek var güzelim? aman bana neyse.. ben bende bıraktığına bakarım. duygulanımsalcıyım canım..
buraya kaunas'a panaromik bakabilmek için çıkıyorlarmış ama bence çok da ahım şahım görünen bi şey yok. ama doğruya doğru, şehire bakacak başka yüksek yer de pek yok...
kent meclisi.. bizi burada bırakıp '2 saat sonra burada buluşuyor ve dönüyoruz' dediler. aman yaaaa, bu ne? hayatında turistik tur ile gezmemiş birine bu denir mi? eziyet? nasıl planlıcam ben şimdi o 2 saati? hemen bi yerden bi kaunas haritası bulduk birsen'le. işaretledik 4-5 yeri. başladık koşmaya...
işte bu güzel. vytautas kilisesi. klasik lithuanian brick gotik kilise. selatin camileri mertebesinden. büyük dük'ün adına yapılmış :)
dolana dolana kaunas kalesini bulduk.
kaunas da vilnius gibi yenilenme sürecinde anlaşılan. ama eskiden her yerin yığma tuğla bina olduğu kesin.
ve tabi ki ahşap. bu kadar ağacın ortasında elbette...
google'dan |
zannımca kentin en mühim caddesi: vilniaus caddesi.
google'dan |
kaunas katedral bazilikası.
şamdanın üzerinde ay ve yıldız var. dönünce ben bunun hikayesini bulurum dedim ama onca aramama rağmen bi sonuç bulamadım. litvanyacam yetmedi. premier lig'deki portsmouth'un ay-yıldız'ına benzer bir hikayesi vardır heralde diye atıyorum.
bu telefon kulubeleri kaunas'ın sembolleriymiş..
caddeyi bir aşağı bir yukarı gittik geldik çünkü başka şey yapmaya zamanımız yoktu. eşşekler gibi yorulduk. bi şey de anlamadık yaptığımız yürüyüşten.
velhasıl kelam .. kaunas'ı kokladık ama tadamadık. belki bizim portekizlilerin yaptığını yapmak en mantıklısıydı: meydandaki kafelerin birine otur. alçak güneşe karşı soğuk bira iç.. (haaaaa, neden yapmadığımızı hatırladım.. program süresince içemiyoruz da ondan!)
aman neyse ne. gelenler ve kalanlar sevmiş kaunas'ı. belki bi fırsat çıkar da daha geniş gezeriz. belli mi olur? kimin aklına gelirdi litvanya'yı göreceğim?
11 haziran 2015
gezinin diğer yazıları şuralarda:
pazar ayinleriyle vilnius
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder