22 Eylül 2012

avanos


'o kadar zamandır hacıbektaş'a gidip geldik de bir kez kapadokya'ya götürmediniz beni. yuh olsun size, yuh!' demelerim ilkay ve ali nezninde nihayet bir sonuç verdi. bayram tatiline gitmeden önce planı yaptık ve vakti geldiğinde kaçtık. ama hacıbektaş'a yakın olmak her yere nasılsa çok kısa zamanda erişebiliriz yanılsaması oluşturuyor. halbuki gezecek tonla yer varmış. beni en bilinenlerine götürdüler. güya tabi. fark ettik ki aslında onlar da kapadokya'dan pek haberdar değilmiş. sonra görürüz nasılsa diye pas geçtiğimiz yerler oldu tabi. aşk vadisi gibi. duyduğumuz yerler -avanos, ürgüp ve göreme- bana yeter de artardı. geziye avanos'tan başladık... 




gezinin avanos'tan başlamasının tek nedeni var: hacıbektaş'a en yakın yer burası. bu kadar. yoksa hiçbir özelliği yokmuş avanos'un. haaa sanırım bir de sıcak hava balonu ile yapılan gezilerin bir kısmı buradan başlıyormuş. şu dünyadaki en büyük hayallerimden birisi bu işte. çok ama çok pahalı benim için. ama bir gün mutlaka yapacağım!


avanos'ta arabayı merkeze, belediye otoparkına bıraktık. hemen yanımızda bitiveren otopark amcasına "eeee geldik, nereyi görelim burada" diye sordum. "şuradan köprüyü geçin, sonra geri gelin, o yanda bir şey yok. sonra şu yana gidin çanak çömlek yapın. sonra da azıcık yukarı çıkın sokaklara bakın" dedi. aynı amcanın dediğini yaptık.



 avanos harap halde. kayalara oyulmuş evler, taş evler falan güzel ama çok beter durumda. ve her yanda vardır diye düşündüğüm peribacası burada yok. ya da biz mi görmedik acaba? neyse. avanos'tan şunu öğrendim: her -os'la biten yeri güzeldir, ilginçtir diye düşünme. ben nedense hep avanos bu kapadokya bölgesindeki yerlerden en güzelidir diye düşünmüştüm. tam da dediğim yüzden: -os'la bitiyor. ne bileyim aspendos, miletos, milasos, assos, knidos (hatta ephesus, afrodisias, sardes diğer versiyonları) antik yunan çağrışımlı gidilesi, görülesi yerler ya, avanos'u da öyle sanmıştım. dedim ya belki de öyledir. ben otopark amcasının dediğine uydum ama çanak çömlek yapmadım :) gürsel korat ne der ki bu işe?


not 1. ali nasılsa bloglamaya üşeniyor diye bazı fotolarına el koydum. yoksa bu avanos başlığına koyacak foto yokmuş elde. zorunluyuz ya :)

not 2. hava bulutluydu. şanslıydık o gün. bu kadar kontrast olması benim hoşuma gidiyor. suçlusu fotoşop, picasa vs. programlar değil polarize filtre. özlemişim filtre kullanmayı...

20 agustos 2012

Hiç yorum yok: