burası için hayvanat bahçesini doğru düzgün gezemedik. rehberimizin "soho londra için neyse, broadway new york için neyse, georgetown da dc için odur" demesi yetti. hemen gittik. güya gidiş nedenimiz eşlere güzel hediyeler alabilmek. sanki ucuz olsun diye habire mcdonalds'a burgerking'e kapaklanıp duranlar biz değilmişiz gibi..
buraya ulaşmak için kentin içinde bir vaha olan rock creek adlı bir parktan geçiyorsunuz. yukarıdaki oradan bir foto. central parktan çok daha büyük olan ve daha bir wilderness görünen (bu abd'de yaygın bir akım) bir park bu.
georgetown girişi. aşğıda akan potomac river. aşağıdaki de chesapeake & ohio canal (imiş).
aslında burası dc'nin tarihi bir bölgesi. nasılsa yeniden ehlileştirme yoluyla en gözde alışveriş ve eğlence bölgesi oluş. o eski briket fabrikalar olduğu yerde duruyor, ama pektabi farklı işlevleri var. bolca da koloni evleri mevcut. sevimli bir bölge aslında..
bi ara sokaktan gördüm burayı. hemen koşarak gittim yanına...bina öyle şirin ki sanırsınız her taraf bisiklet. alakası yok. küçücük bir bisiklet dükkanı burası. kiralık bisiklet var. asıl olarak da tamir işleri yapıyorlarmış. memleketin en zengin bölgesi dahi bisikletle haşır neşir olunca böyle oluyor demek ki. içerideki hippi kılıklı adam bir bisiklet kiralayıp rock creek'e dalın dediyse de dinlemedik. biz hippi sevmeyiz.
dc bitti. otele dönüyoruz, oradan da yurduma....
geçerken, arlington mezarlığı. turist rehberlerinde mutlaka görün denen şehitlik. bana feci halde metallica'nın master of puppets albüm kapağını hatırlattı her seferinde. aslında şöyle bir şey:
buradan çarptım |
buradan çarptım |
30 ekim 2011
küçük not: ehliyet aldığımdan beri arabalara daha alıcı gözle bakmaya başladım. almak isteyip alamadığım honda jazz'ın buralarda honda fit diye satılmasını pek komik buldum. hayvani amerikan arabalarının yanında bu isim çok yakışmış... belge namına:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder