colorado'da konferansa katılacağımız bilgisini aldıktan sonra heyecanlanmadım desem yalan olur. hatta ilk düşündüğüm şey, gayet ahmakça, "new york'a, chicago'ya, seattle'a, san francisco'a, new orleans'a herkes gider, mühim olan kimsenin gitmediği, gitmek istemeyeceği yere, ne bileyim idaho'ya iowa'ya minnesota'ya wyoming'e maryland'a gitmek" dedim. gezginiz çok havalıyız, o halde amerikalının kendisinin bile gitmediği yere gitmeliyiz. aslında yozgat'a gideceğini öğrendiğinde mutlu olan salak bi isveçli turistten hallice değilmiş durumum. gidince öğrendim.
aslında gitmeden umudum kırılmıştı çünkü gugıllıyorum gugıllıyorum bi bok çıkmıyor. varsa yoksa rocky dağları. başka da bi şey yok. olsun! gidilecek ve görülecek! havan batsın emi! eşşek gibi gidecen zaten görev yazısı eline tutuşturulduktan sonra. ama keşke herkesin bana dediği gibi keşke gördüklerim yanıma kar kalsaydı, keşkeoralarda bir daha 1 km yol almasaydım birlikte, keşke... neyse...