10 Ağustos 2009

hacıbektaş-2

hacıbektaş'ta fotoğraf makinesi ile denemeler.. farkedileceği üzere neyin nasıl çekileceği konusunda hiçbr fikrim yok. sadece deniyorum. beğendiklerim de işte bu fotoğraflar...
.




ilk panaroma denemem...
5 yatay kareden birleştirildi ve croplandı.
hatalar: ışığın çok sert olduğu bir zamanda sahne almak, ışığa göre pozlamayı ayarlayamamak. boşuna değil kareler arasında renk ve tonlama farkları var. olsun! benim ilk panaroma deneyim...
.

ali'nin dediğine göre bu fotoğraftan internette binlerce varmış.. eeee, bir de benim olsun.
.


kapalı mekan denemeleri.



hacıbektaş türbe fotoğraflarında pek görünmeyen minareyi ben çektim :)



geniş açı ile iç mekan çekimi. sırf pencereden gelen ışıkla mücadele için ne kadar uğraştım!
.


loş ışıkta yüksek iso, düşük enstantene....
.


atlas'a veya national geographic'e yollayacağım bu fotoğrafı. bir de kızın ayaklarını da alsaymışım :)


hacıbektaş'ın mezarının kubbe tavanı... bir çok denememden aldığım en iyi kare...
.

nedense sevdim bu kareyi...



kapı...


oradaki mermer taşı kucaklayıp sıvazlıyorlar. nedenini hala tam olarak öğrenemedim. uğur mu şans mı sevap mı?
.

eskiden bu dut ağacı çaputlarla kaplıydı. birileri akıl etmiş yasaklamış. ama gelenler şimdi de desteklerle ayakta durabilen bu dut ağacının meyvelerini yemenin dilekleri yerine getireceğine inanıyorlarmış.
.


dedim ya burada ilk denemeleri yaptım hep diye. işte bu da benim ilk doku çalışması deneyim...
.
.
dış avludaki havuz... atalay'ın dediğine göre burada çalışan uyanık iki kişi türbeye gelenlere bu havuza bozuk para atmanın uğur getirdiği, dileklerin yerine geldiği söylentisini yaymışlar (roma'daki aşıklar çeşmesi mübarek!) ve millet başlamış havuza para yığmaya. elemanlar da toplayıp yemişler haliyle paraları :)
.
.



/ 2 agu 09

Hiç yorum yok: