google'dan buldum, kaynak neresiydi? |
"şehir küçükse küçük ama turlamak için çok da zamanımız yok. erken kalkalım" dedik ama bir önceki günün şaşkınlığı hala üzerimizde. sabahın 3 buçuğunda doğan güneşle birlikte bedenim hemen uyanma moduna geçti. iyi şartlamışım demek, güneş tepede, servis e5'te bostancı köprüsünde koş koş koşşş.. sonrasında tekrar uyumak hiç kolay olmadı. tamam artık kalktık kalkmasına da ne yiyeceğiz? mütevazi pansiyonumuz bize uyduruğundan continental breakfast bile vermediği için bir yer bulup meşhur mu meşhur patates kreplerinden yememiz gerekiyor.
derdimizi güç bela anlatabildik. yurtdışında kahvaltı sipariş etmek özel bi marifet. her seferinde inatla her yerin bizdeki gibi bir kahvaltı kültürü olmadığını unutuyorum. kahvaltı var mı? var. çay/kahve? var. tamam, donatıver abi masayı...