kurban bayramında yine salihli'deyiz. yiğenimin karizmatik bir facebook profil fotoğrafına ihtiyacı varmış acilen! bayramın öncesinden tutturdu benim fotoğraflarımı çek diye. aslında hiçbir fikrim yok, bu profil fotoğrafı nasıl bir şeydir? benim facebook'taki arkadaşlarımin profilleri genelde sloganlardan oluştuğu için bilmiyorum. hele ki "yeni genç bir erkeği çekici kılacak (!) fotoğraf nedir" sorusu çok meydan okuyucuydu benim için. neyse, uzatmayayım. bahane oldu, fon güzel olsun bari diyerek marmara gölüne gittik. işte oradan devam...
orda burda oyalanırken akşam saatlerine denk geldik. iyiydi, ışık patlamadı; kötüydü ışık yetmedi. profil fotoğrafı güzel olsun derken haddinden fazla alan derinliği oldu (inanın benim suçum yok). fon niyetine gittiğimiz göl, eskiden fotoğrafçılarda olan arka manzara resimlerine benzedi. şimdi teknoloji gelişti yeşil fonla çekip fotoşopluyorlar. gerçi yiğenlerim ziyadesiyle mutlu bu fotoğraflardan. iyi! bence sorun yok!
bilmiyorsanız eğer, istedikleri böyle fotolarmış... yukarıdakiler gibi.. alttaki kimsesiz fotoğrafları arada bloga koyarım diye çekmişim :)
biz çok eğlendik bu gezintide. en başta ben neyi nasıl çekeceğimi bilmediğimden, abdullah en karizmatik nasıl olabileceğine bir türlü karar veremediğinden, tuba hanım da üzerine adam gibi bir şeyler takıştırmadığından pek gergindi ortalık. sonra açıldık, saçıldık, rahatladık. beğendiğimiz her yerde durup fotoğraf çektik, çekildik...
bir de pek eğlenceli. ne dersem yapıyorlar :)
en son 3-4 sene önce gelmiştim bu göle. şu tüm türkiye'de müthiş kuraklığın olduğu sene. göl ölüyordu! sular çok çekilmişti ve ekoloji dergilerinde gölün ölüp gittiğine dair bir çok rapor yayınlanıyordu. bu gördüğümde yeterince su vardı (yeteri ne kadarsa artık) hatta bazı yerlerde eski kıyı çizgisini de aşmış belli ki...
haaa bu göl sağlıklı mı demek emin değilim çünkü ne zaman gölün kıyısına insek her yerde ölü balık gördük. su da pek temize benzemiyordu, köpüklüydü. alttaki foto eski balıkçı barınağının olduğu yerden. belli değil ama her yer ölü balık..
buraları dolanırken şu dikkatimi çekti: gölün etrafındaki bağlar ve zeytinlikler abdli ve avrupalı şirketlerin olmuş (çığlık: vatan elden gidiyor ulusalcı dostlar). levhalardan anlıyoruz. hershey'in bağı var burada! ve o levhalarda buraların antipestisit kullanılmayan organik tarım yapılan tarım alanları olduğunu söylüyordu. iyi, güzel. ama ben bilirim ki bizim akrabalar senelerdir bu göl etrafında çiftçilik yaparlar ama tarım ilacı da kullanırlar. bilmiyorum belki şimdi denetim sıklaşmıştır da düzelmiştir. umuyorum. galiba senelerce zehirlenen gölün toparlanması o kadar da kolay olmayacak...
bayram seyrandan fotolar:
ıssız adam pozunu veren babam!
hep böyle bilelim sizi inşallah. .
neşe'siz olmaz...
25-27 ekim 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder