2 Şubat 2010

forza tekel!!


tekel direnişinin aldığı desteği anlatabilmek için sadece bunun tribünlerdekilere yansımasına bakmak yetecek aslında. hani hep "futbola siyaset bulaştırmayın" diye garip bir söylem vardır ya, hani siyasetin zaten futbola ölümüne bulaştığını farkedemeyen hatta gizleyen söylem, bir hayli rahatsız bu gidişattan. önce basit bir önermeyle başlamak gerekiyor: 'bir toplumsal eylem tribünlerin çoğundan destek alıyorsa, o eylem sonuna dek gider'.


tekel direnişinde de durum farklı olmadı. daha önce de farklı taraftar gruplarının siyasi mesajlar veren sloganlarına, pankartlarına, eylemde arzı endam edişlerine şahit olmuştur bu gözler. bunun belki en açığa çıkan örnekleri -şimdiye dek- tezkere meselesinde ve filistin meselesinde sergilenmişti. ne mutlu ki (bazı) taraftar grupları tekel direnişine de aktif destek veriyorlar.




tekel direnişi henüz oturma eylemi safhasına geçmemişken ankara'daki gençlerbirliği ve ankaragücü'nden bazı taraftarlar grupları eylem alanını ziyaret ettiler. tabi ki kendi üsluplarınca.

maraton şimşekler ve (mensubu olmaktan gurur duyduğum) karakızıl :




maalesef bu ziyaretten haberim olmadı. ben orada değildim. yukarıdakiler internetten erişebildiğim fotoğraflar...


sokak (bildiğim kadarıyla bir çok kez ziyaret ettiler) ve sol kapalı:


tekrarlamama gerek yok sanırım ama bunlar da internetten fotolardı..

oturma eyleminin 2. gününde 17 ocakta tekel işçileri için eylem vardı. taraftar grupları desteklerini orada da sürdürdüler. yanlış bilgilendirilmediysem gençlerbirliği ve beşiktaş taraftarları kendi pankartları ile katılmışlar. sokak grubu hakkında bilgi edinemedim...




tribünlerde birbirleri ile bir olamasalar da eylem alanında birlikte olundu. ama medya garip bir şekilde haber yaptı bu olayı: "karakızıl gençler 'çarşı'ya rakip çıktı":

sanki çarşıya rakip olmak için alan çıkılmış gibi. sanki tribünlerin duyarlılığı için çarşı yegane referans noktasıymış gibi. garipti. allahtan beşiktaşlıların (en azından bir kısmının) böylesi bir tavrı yoktu...

diyarbakırspor taraftarları ankaragücü ile oynayacakları lig maçı için ankara'ya gelir gelmez sokak grubu tarafından karşılandılar. hep beraber tekel işçilerine ziyarete gidildi:


fenerbahçe-denizlispor maçında seromoni sırasında vamosbien grubunun açtığı pankart:

vamosbien anlatıyor:

Maçın hiç kuşkusuz en ilginç olaylarından biri ise seremoni sırasında, günlerdir Ankara’nın soğuğunda ekmek mücadelesi yapan Tekel işçileriyle dayanışmak için, bizim bulunduğumuz bölgede açılan “Tek Büyükten Tekel’e Selam” pankartından sonra yaşananlardı. Seremoni sırasında açılan pankart toplanıp kaldırıldıktan kısa bir süre sonra okul tarafı kale arkası tribün bir anda emniyet kuvvetlerimizin yoğun ilgisine mazhar oldu. Belli ki bizim masumane bir dayanışma aracı olarak gördüğümüz pankart Türkiye’nin birlik, bütünlük ve güvenliğine kast eden dehşetengiz bir suç aracıymış. Tribünleri gözleyen kameraların başına geçildi, tek tek pankartı açan o tehlikeli insanlar teşhis edilmeye çalışıldı. Uzun çalışmalar sonrasında önce 15 yaşında genç bir taraftar pankartın yanında görüldüğü için gözaltına alındı. Ancak çalışmalar sona ermedi, diğer suç ortakları da bulunmalıydı. 90 dakika boyunca kale arkası tribün traji-komik görüntülere sahne oldu: “Bak bak pankartın şu yanında kahverengi montlu biri var, çabuk bakın bakalım kahverengi montlulara” biraz sonra bir emniyet mensubu amirim buldum diye gelir, getirilen kahverengi montlu taraftar ise maça geç girdiğini nafile anlatmaktadır. Görüntülere bir daha bakılır “amirim bunun kulağında küpe var, görüntüdekinin yok” sözüyle kahverengi montlu taraftar kurtulur ama arama çalışmaları 90 dakika devam eder. Maç sonunda ise hasbelkader seçilen bir sarı bereli taraftar ile operasyon sonuçlanır. Tribünlerimiz büyük bir tehlikeden kurtarılmıştır. Son günlerde medyada yürütülen “askeri vesayet” , “sivil diktatörlük” tartışmalarına girmek bir taraftar sitesi olarak bizim boyumuzu aşar ama maç sonunda bir taraftarımızın dediği gibi sanırız bizim tribünler çoktan “polis vesayetine” girmiş durumda.

gerizekalı medya bu olayı da çarpıttı: 'inönü'de yasak, saraçoğlu'da serbest!' diye manşet attılar. anlaşılan beşiktaşlılar da tekelle dayanışma pankartı açmaya çalıştılar ama izin verilmedi.


aynı polisiye hadise kayseri kadir has stadında da yaşanmış:


lüleburgaz taraftarları. pankartı stada sokabildiler mi bilmiyorum:



kartalspor-boranlar'ın pankartları. maç süresince tribünde kalmış:





tatangalar grubu:


göztepe ölükent tayfa'nın pankartı:


sokak'ın pankartı:


sokak grubu tekel işçilerini galatasaray maçına davet ettiler. maçta 4-C'ye hayır önlükleri ile slogan atan tekel işçileri (6 kişi) ve sokak grubundan taraftarları (3 kişi) polis tarafından gözaltına alındılar. 3000'er tl para cezası ve 3 ay spor müsabakalarına girememe cezası verildi.

dediğim gibi tribünler tekel direniş meydanına aktif destek veriyorlar. öyle ya da böyle. ya taraftar grupları sayesinde oluyor bu ya da işçilerin futbol sevdası sayesinde. ilk günden beri işçilerde farklı takımların atkılarını görmüştük zaten. şimdi bir adet oluştu. atkılar tekel direniş alanında sergileniyorlar. ali'nin de dediği gibi, belki de bunu en hak eden çadırda: trabzon çadırında. ilk kez tekel işçilerine gittiğimde bir elektrik direğinde trabzon bayrağı gördüğümü söylemiştim. oturma eyleminde de trabzonlu grubun arkasında kocaman bordo-mavi bir trabzon bayrağı vardı. atkıları da onlar sergiliyor:


ama ben her gittiğimde atkı sayısı artıyor. ankara'ya gelen deplasmancılar için tekel direnişine destek ziyareti yapmak gelenek haline geliyor. en son duyduğum hacettepe maçı için ankara'ya gelen bucasporlu taraftarlardı:

atkıları saymak gerekirse: ankaragücü, kocaelispor, gençlerbirliği, galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, sivasspor, giresunspor, orduspor, akçaabat sebat spor, adana demirspor, diyarbakırspor, trabzonspor, karşıyaka, (fotoğrafta sol tarafta kaldığı için görünmeyen) manisaspor, bursaspor, eskişehirspor. işçilerin o soğukta kullandığı atkılar: bucaspor, denizlispor, samsunspor ve adanaspor. (tabi bir de halkevleri atkıları, yurtsever cephe atkıları, ama bu konuyla alakası yok :) )

bir che atkısı ya da livrno atkısı da assak mı oraya acaba?

şimdi bu olay nasıl bu kadar tribünlere yayıldı ondan bahsetmek gerekiyor. forzalivorno.org'daki arkadaşlar 19 ocak'ta, eylem sonrasında şöyle bir çağrı yayınladılar:


Tüm Tribünler Tekel İşçileri ile Dayanışmaya!!
17 Ocak günü Ankara’da toplanan Tekel İşçileri Genel Grev isteklerini meydanlarda haykırdılar. Ölmek Var Dönmek Yok şiarı ile ekmeklerine sahip çıkıyorlar. Bu hafta başı itibariyle açlık grevine başlayacaklar. İşçilerin sesini tribünlerde yankılatmak için tüm tribünlere çagrımız var. Bu hafta’dan itibaren oynanacak maçlarda işçilerle dayanışma için pankartlarımız ve etkinliklerimiz yerini alsın. Staatlar onu dolduran işçilerin sesi olsun bu sefer!
Forza Livorno!

bunun üzerine tekgıda-iş sendikası futbol taraftarlarına 20 ocakta açık çağrıda bulundu:


duyarlılığı ile bilinen tribün grupları ve muhalif siteler çağrıyı derhal yayınladılar. bazı örnekler:

demirgibiyiz.blogspot.com 'daki adana demirspor taraftarları:

göztepelichesevenler.blogspot.com 'daki göztepeli taraftarlar:

sahaninardindakiler.blogspot.com:

kartalsporlu boranlar'ın çağrı metni:

karşıyakalıların çağrı metni:

direnişte çok emeği olan sendika.org 'ta haber:

gençsen:

atılım:


radikal:

kızıl bayrak:

sol postal:
vatan postası:

sendikanın yaptığı çağrı sonrasında farklı illerde türk-iş binalarında sendikacılarla taraftar gruplarının biraraya gelip ne yapıp yapamayacaklarını tartışacaklardı (sonucu bilmiyorum. muhtemelen bu haftasonu göreceğiz). örnek vermek gerekirse:



burada bu blogda pek yapmadığım birşeyi yaptım. normalde bizim kendi fotoğraflarımızdan oluşan konular vardı burada. ama bu tekel için taraftar dayanışmasını bir yerlere kaydetmek gerekiyordu. belki tribünlerde söylenen tezahüratları da. polis pankartlara izin vermedi ama milletin ağzına ot tıkayacak değil ya! neyse, toplu halde dursun diye bu bloga ekledim. ulaşamadığım onca fotoğraf var, bilgilenemediğim bir çok şey var. password ya da üyelik sistemi yüzünden giremediğim ve buraya aktaramadığım onca site var. mesela halkıntakımı 'na giremedim. ama beni şu aşağıdaki giriş sayfası yedi bitirdi:


kapitalizm krizden, endüstriyel futbol kerizden beslenir !!!

forzalivorno gerçekten çok emek veriyor bu işe. tekel ile ilgili özel forum sayfalarına ulaşmak için buraya tıklayın. madem forzalivorno'dan bahsettim. onların şu çağrısıyla bitireyim:

Tribünler! Birleşmenin vakti gelmiştir


Taraftarı müşterileştirmeyi hedefleyen bilet fiyatları, içeride-dış sahada polisin provokatörce ve gaddarca tavır ve saldırıları, tribünlerin en doğal unsurlarından pankartların, dövizlerin, tezahüratların yasaklarla bitirilmeye çalışılması, bahis ve şikenin sahada oynanan oyunun önüne geçmesi, farklılıkları zenginlik olarak değil de ayrımcılık gerekçesi olarak gören ırkçı ve aşağılayıcı anlayışların güç kazanması ve en basit tanımıyla futbolu güzel bir oyun olmaktan çıkarıp karlı bir endüstriye dönüştürmek anlamına gelen endüstriyel futbola karşı dünyanın birçok ülkesinde taraftar grupları örgütleniyor ve ortak hareket ediyor. Türkiye’deki taraftar gruplarının da bu sorunlara karşı acilen ortak bir tavır alması ve örgütlenmesi gerekmektedir.

Hiçbir taraftar grubu bütün bu sorunlara karşı tek başına tavır alıp, geri adım attıracak durumda değildir. Ortak sorunlara ancak ortak tavır alınırsa çözüm bulunabilir. Bunun için bir ‘Taraftarlar Birliği’ kurulmalıdır. Tribünlerde ortak sorunlara ortak çözüm arayan bu taraftarlar birliğinin kurulması için acilen bazı adımlar atılmalıdır. TEKEL işçileri ile şu an fiili olarak bir çok grup dayanışma içindedir. Bunun ardından polislerin stadlardan ve çevresinden uzaklaştırılması ve polis şiddetine karşı ortak kampanyalar başlatılmalıdır. Bu acil sorunların ve grupların taraftarlar birliği hakkında düşüncelerinin alınması için acilen merkezi bir toplantı düzenlenmesi gereklidir. Futbol, onu seven milyonlarındır, milyon euroların sahiplerinin değildir.

Forza Livorno
not: burada boranların ve tatangaların fotoğrafları yoktu. ben ulaşamadığım için. forzalivorno'dan bolsevik'in uyarısıyla onları da buldum. buraya ekledim.

Hiç yorum yok: