yücel amca ve ilkay :) --ilkay bu fotoğrafı koymamı istemedi ama ben koydum !
teyzeler konseyi arasında kalmış taze gelin...
ailenin erkekleri...
ben!!! karizmatik adam
şen kardeşler...
maskeli üçleme. üzerimizdekiler poşu olsa dahi biz vahşi batıdaki tren soyguncularına benzemişiz :)
çay fotoğrafı serime ali'nin konsept katkısı. limonlu çay ve tütün saran yoldaş...
kubbeler üstü kuklası...
maalesef hasan paşa hanının bütününü gösteren bir fotoğraf yok. havalar serin ve yağışlı olduğu için hanın özellikle üst tarafı brandalar ile kapatılmış. sorduğuma göre 1 mart'ta açılacakmış. nasıl böyle dediler bilmiyorum ama kesin bir tarih verdiler. nasip! hayırlısı! belki bir sonraki sefere... ama şu aşağıda fotoğraflaa bakarak hanın aslında neye benzediği az çok çıkartılabilir. boyutu hariç neredeyse aynı çünkü.
burası deliller hanı. ben gezerken burayı deliLer hanı olarak kayıt altına almıştım ama geçmişi hakkında interneti araştırırken tamamen saçmaladığımın çünkü isminin aslında deliL'Ler hanı olduğunu gördüm. ismi şuradan geliyor. ortadoğu'ya ve fars ülkesine giden kervanların anadolu'ya geçi noktasına kurulmuş bu handa (tabi tersi de geçerli) bölgeyi tanıyıp bilen, oraların dilini konuşabilen rehberler, kılavuzlar ve tercümanlar bulunurmuş. onlara o zaman 'delil' denirmiş.
diyarbakır'ın en eski hanı olarak biliniyor. yapım tarihi 1527 imiş ve osmanlı valisi hüsrev paşa tarafından yaptırılmış. bir diğer ismi de hüsrev paşa hanı zaten...
han şu an özel bir işletmeye devredilmiş ve otel olarak işletiliyor (kervansaray otel). otel olunca da haliyle gayet gereksiz işler ortaya çıkıyor. diyarbakır sanki yeterince otantik (!) değilmiş gibi burayı daha otantik (tabi ticari ve turistik anlamda) hale getirmek adına ne kadar gereksiz malzeme varsa avluya doldurulmuş. hastayım zaten şu anlayışa; bir mekana çamaşır tahtası, tekerlek, sini, güğüm, kazan, eski dolap, metal aydınlatma, gaz lambaları, semer falan koy olsun orası tarihi yer. ulen orası zaten tarihin kendisi! çirkinleştirme bari... o yüzden az buranın fotoğrafı.
hanın/otelin giriş kapısının karşısı. kapının üzerinde solda muhammed sağda allah yazıyormuş hat üsulu ile. ben okuyamadım onu da belirteyim..
işte o dediğim gereksizliklerden bir tanesi. otelin girişinde bir aslan heykeli. alçıdan. patisinin altında futbol topu. yahu bu galatasaray'ın 100. yıl logosu değil mi? nedir bu! galatasaralıyız, seviyoruz sevenden ötürü falan mı? hem de bu otelde? saçmalık. ziyan!!!
19-21 aralık 2009
2 yorum:
fotoların yarısı benden len, telifim nerde
:)
fotoğraf yarışmasında kazandığım ama senin unutturmaya çalıştığın gofretin yerine say!
Yorum Gönder